Naşide DEMİR
DAVET
İnsan her zaman yeniyi yenilikleri sevmiştir.Yeniliklerle yeniden doğmuştur adeta.Baharın gelişide yeniliktir.Ama bu yenilik sadece çevresinde değil ruhunda dahissettiği yeniliktir.
Geçen koca kışın sonundasınırlanmış yada yaşanılmamış bütün duygular coşar birden,sadece insan değil toprak ta coşar.Kurtulduğu beyaz örtüden sonra ağaçlara çiçeklere renk ve hayat verir.
Baharın gelişiyle doğada elbette gözle görülebilecek değişiklikler meydana gelir.Ancak insan doğasındaki seğişiklikler hepsinin üstündedir.Güneşin ışıkları dünyayı değil adeta insan kalbini aydınlatır,orada doğar ama batmaz.Daha olumlu düşünmeye sevk eder insanı.Kış mevsiminin sisli,can sıkıcı havası bitmiştir artık.İnsanın içine ferahlık veren,heyecan veren tatlı bir hava oluşmuştur.Nasıl oluşmasın ki?Gelen yeni bahar yeni ümitler yeni heyacanlar demektir onun için.Bu renkli dönemde çevredeki cıvıltılarda insanın içinde oluşur san ki.Zihin bütün yorgunluklardan kurtulmuşcasına hürdür.Ara sıra kendini bir gösterip bir kaybettiren yağmurlarda bu heyecana su vermekte,insanın uçsuz bucaksız ufuklara yolculuğuna yardım etmektedir.
İnsan hayatında hissederek kaç bahar yaşayabilir ki?Elli mi yoksa elli beş mi?En fazlası yetmiş değil mi?O halde bu sınırlı mutluluğun tadını niye yeterince çıkaramıyoruz?Bir düşünsenize baharda bahçenizde ağaçta açan çiçeği ya da dış kapınızın yanındaki gülün gururla verdiği bir tomurcuğu.Düşünsenize bunlaral birlikte duyacağınız sevinci!Bu sevinci tarif edin deseler edebilirmisiniz?
Hiç görmediyseniz,görüpte dikkat etmediyseniz,sizi bahçelere davet ediyorum.Eminim ki her zamankinden daha mutlu olacaksınız o güzelliklere baktıkça;bakmakla kalmayıp duyunca ve yaşayınca.Kim bilir ki bir sonrakine davet edilip edilemeyeceğimizi...
*Hemşehrimiz Naşide DEMİR'in AFŞİN Kız Meslek Lisesi'nin yayınlamış olduğu MİRAS adlı dergideki yazısından alınmıştır.
|